Yumurtalık kistleri, yumurtalıklarda oluşan içi sıvı dolu keseciklerdir. Etrafları zar yapısı ile çevrilidir ve bu zar, içindeki sıvıyı tutar. Kistlerin bazıları zararsızdır ve kendiliğinden kaybolabilirken, bazıları ise ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Yumurtalık kistlerinin teşhisi genellikle ultrasonografi ile yapılır. Kistin iyi ya da kötü huylu olup olmadığı da bu görüntüleme yöntemi ile belirlenebilir. Kistler, adet gören kadınlarda yaygın olarak görülür ve adet döngüsünün ortalarında kistlerin patlaması sonucu kanama meydana gelebilir.

Yumurtalık kistlerinin belirtileri şunlar olabilir:

Yumurtalık kistlerinin büyümesi ile kistin içerisindeki sıvının artması sonucu gerginleşme ve kistin patlaması ya da yırtılması durumları ortaya çıkabilir. Kistin büyüklüğüne göre kanama düzeyi değişkenlik gösterebilir. Her kanama adet kanaması olarak yorumlanmamalıdır; kist kaynaklı kanamalar normal adet kanamalarından çok daha yoğun olabilir. Normal adet kanaması 21 ile 35 gün aralığında oluşan ve yedi günden az süren kanamalardır. Ancak, yedi günden fazla süren kanamalar normal dışı olarak değerlendirilmelidir.

Küçük kistlerde genellikle kanama problemi yaşanmaz, ancak büyük kistlerde kanama daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu tür kanamalarda bayılma, halsizlik, bilinç kaybı, şok olma, şiddetli kasık ve karın ağrısı gibi belirtiler görülebilir.

Yumurtalık kistinin varlığını ve yapısını belirlemek için öncelikle doğru bir teşhis konulmalıdır. Kistin iyi ya da kötü huylu olup olmadığı belirlendikten sonra uygun tedavi yöntemine karar verilir. İyi huylu kistler genellikle ilaç tedavisi ile yok edilebilir. Ancak, kötü huylu ve tümör oluşumuna neden olabilecek kistler ameliyat ile alınmalıdır.

Kadınlar kendilerini riske atmamak adına düzenli aralıklarla kadın doğum uzmanına kontrole gitmelidir. Bu, hem genel sağlık açısından hem de çocuk sahibi olma isteği açısından önemlidir.