Sol yumurtalık kisti, içerisinde sıvı bulunan ve çeşitli dokularla çevrelenmiş bir oluşumdur. Birçok kadında görülebilen kistlerdir. Çoğu tedaviye gerek kalmayacak kadar basit türden olsa da, yine de özellikle sol yumurtalık kisti dikkatle takip edilmelidir. Yumurtalıktaki hücreler çeşitli dokulardan oluşabilir ve genellikle hormonlardan etkilenirler. Bu yüzden hücreler bazen kontrolsüz büyüyüp kistleşme gösterebilirler.

Çoğu kadında bulunan kistler, yumurtalık hariç vücudun herhangi bir yerinde bulunduğunda kolay fark edilirler çünkü vücudun işleyişini bozarlar. Ancak yumurtalık kistlerini fark etmek zordur. Kimi anne rahmine düştüğünden beri var olan kistler olabilirken, kimi ise yeni oluşum göstermiş olabilir. Kistler bazen 25 cm boyutuna da ulaşsa sadece şişlik belirtisi verebilir. Kist bölgesinde burkulma, kanama ya da patlama ile belirti gösterebilir. En yaygın belirtisi kasık ağrısı şeklindedir ya da ilişki sırasında görülen bir ağrı da olabilir. Bu yüzden o bölgedeki ağrılar hafife alınmamalıdır.

Over yani yumurtalık kistleri genellikle iyi huyludur. Ancak binde 2 ihtimal de olsa kötü huyluya çevirebilirler. Bu yüzden kistlerin doktor takibinde olması hayati önem taşır. Sol yumurtalık kistleri bazen tehlikenin ön habercisi de olabilir. Kistleşen yapı çok düşük oranlarda da olsa kansere çevirebilir. Kanserleşen sol yumurtalık kisti içerisinde farklı hücreler ve farklı dokular bulunduğundan, kanserleşme bu dokular üzerinde de gerçekleşebilir. Bu yüzden sol yumurtalık kisti vakit kaybetmeden cerrahi yöntemlerle alınmalıdır.

Bu belirtilerden biri veya birkaçı varsa mutlaka doktora görünmelisiniz. Sol yumurtalık kistleri erken saptanmalı ve ileride karşılaşılacak herhangi bir riskin önüne geçilebilmesi için doktor takibine alınmalıdır.

Sol yumurtalık kistinin tedavisi, kistin boyutuna, türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi yöntemleri şunları içerebilir:

Sol yumurtalık kistlerinden korunmak veya riskini azaltmak için bazı önlemler alınabilir:

Özetle, sol yumurtalık kistleri genellikle iyi huyludur ancak dikkatle takip edilmelidir. Belirtiler fark edildiğinde derhal doktora başvurulmalı ve gerekli tedavi yöntemleri uygulanmalıdır.